İstanbul’da telefon dolandırıcılara kanıp tüm mallarını sattı

DHA

İnsanların vicdanı duygularını sömüren telefon dolandırıcılarının ağına bir masum daha yakalandı.

İstanbul’da yaşayan Muammer Çatıkkaş Silsüpür, telefon dolandırıcılarının yalanlarına kanarak mallarından oldu.

GİZLİ OPERASYON YALANINA KANDI

Silsüpür, Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’nde başkomiser olduğunu söyleyen dolandırıcılar tarafından telefonla arandı.

Sahte polisler, Çatıkkaş’a, adına sahte kimlik çıkarıldığını ve Kastamonu’da bir emlakçı dükkanı açılarak hayali satışlar yapıldığını söyledi.

Azılı bir çetenin eline düştüğüne inandırılan Muammer Çatıkkaş ve eşi Kadir Silsüpür, sözde polislerin yürüttüğü gizli operasyona dahil olarak, mal varlıklarını güvence altına almak için tüm tapularını satışa çıkardı.

TÜM MALLARINI SATTI

Kastamonu’nun Tosya ilçesinde piyasa değeri 15 milyon lira olan ve Muammer Çatıkkaş’a babasından miras kalan ev ve arsalar, 5 milyon liraya satıldı.

Operasyonun gizliliği için aileyi konuşmamak üzere ikna eden dolandırıcılar, 2 ay süren yoğun telefon trafiğinin ardından Kadir Silsüpür’ü Çankırı’ya çağırarak parayı kendisinden teslim aldı.

Olaydan bir süre sonra gerçeklerin farkına varan aile, emniyete giderek şikayetçi oldu.

‘KİMSEYE SÖYLEME GİZLİ OPERASYON DEDİLER’

Muammer Çatıkkaş Silsüpür, ‘Bir telefon geldi. ‘Ben Gayrettepe’den Başkomiser Mehmet Öztürk, kimliğinizi kaybetmişsiniz’ dedi. Hemen baktım çantama, ‘Hayır kaybetmedim’ dedim. Arkası geldi. WhatsApp’tan benim kimlik bilgilerime bir bayan resmiyle, ‘Kimliğin çalınmış kullanılıyor’ dedi.

Kartvizit attı. ‘Üzerine olan tapularını bunlar satacak, bir çete eline düşmüşsünüz’ dedi. ‘Mallarını satacaklar, güvence altına alalım’, dediler. Sabah akşam mesaj attılar. ‘Kimseye söyleme gizli operasyon’ dediler. ‘6 aydır peşindeyiz bunun, çökerteceğiz, çocuklarınıza dahi söylemeyin’ dediler, kimseye söyletmediler.

“MALLARINIZ SİZE İADE OLACAK DEDİLER”

Bir hafta sonra biz memlekete gittik. Giderken bile ‘Tapuları yanınıza alın’ dediler. Yolda, bir emlakçı ismi verdi, numara verdi. Emlakçıyı aradım ben, ‘İnternetten buldum numaranızı’ dedim tabii. Tapuları attım, bu arsaları satacağız diye.

Ben pazarlık dahi etmiyorum. Çünkü bize diyorlar ki; ‘Tapular, sana yeni kimlik çıkınca, yeni kimliğine iade olacak. Alan kişiler de mağdur olmayacak. Savcılık çağırıp paralarını iade edecek’, dediler. Bu şekilde sattık.

“AĞLAYANIN MALI GÜLENE HAYRETMEZ”

3 kişi bizimle devamlı konuştular; ‘Çocuklarınıza dahi söylemeyin. Bu çete çocuklarınıza zarar verir, birşey yapıp yurt dışına kaçarlar’ dedi. Bu korkuyla hiçkimseye bir şey söylemeden bütün malımız gitti. Olayı anladıktan sonra, uyandık geç oldu; ama her şeyim gitti; evim, arsam.

Devletimden, Cumhurbaşkanımdan, İçişleri Bakanımdan, Adalet Bakanımdan yardım istiyorum. Bunlar cezasız kalmasın. Uykularımız kaçıyor gece gündüz. Sağlığımız bozulacak diye korkuyoruz. Yakalanmasını istiyoruz. Ağlayanın malı gülene hayretmez. Biz isteyerek satmadık ifadelerini kullandı.

“TÜRK PARASI ALMAYIN, SAHTE OLUYOR”

Kadir Silsüpür, ‘Hanımın anneden babadan kalan arsalarını, evini sattık. Bizden dolar yapmamızı istediler. İlk satışımız zaten, ‘Türk parası almayın, Türk parasında sahte paralar oluyor’ dediler. ‘Bankalarda, tapuda, bizim görevlilerimiz var. Bunlar sizi izleyecek. Kameralarda sizi takip ediyoruz’ dediler.

Bu şekilde, dolar biz de bir gün kaldı, rahatsız olduk; 3.5 milyon lira para, dolar olarak. Bu parayı, sabah eşime telefon etmişler, ekipler gelip alacak diye. Çankırı’dan alacak demişler.

“HANIMLA BEN HİPNOZ OLDUK”

Çankırı’ya gittim ben Tosya‘dan. 1-2 kilometre dolaştırdılar; oraya yanaşıyorum olmuyor, başka yere yanaşıyorum olmuyor. Caminin yanından bir sokak vardı aşağı doğru. Ben çok da iyi bilmediğim için, güvenlik kamerasının olmadığı yere çektiler arabamızı. Orada bir vatandaş el kaldırdı, polis olduğunu düşündüm. Belinde silah vardı, uzun boylu, 35- 40 yaşlarında esmerdi.

Arabanın kapılarını açtı arkaya girdi. Çanta bana ait ama içinde torba var, ‘Torbaya koyabilirsiniz’ dedim. O sırada ben yüzüne baktım iyice. Parayı torbaya koydu, arabanın kapısını kapatıp yürüyerek gitti. Önünde arkasında araba yoktu. O şekilde kayboldu.

Hanımla ben hipnoz olduk. Bizim malımız 10 milyon ise 2 milyona, 3 milyona verin diyor, nasıl olsa size geri gönderilecek diyor. O kadar mağdur durumdayız ki; bunlardan artık Allah’a sığınıyorum, devletimize sığınıyorum.‘ dedi.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)